- oyuna gelmek
- aldatılmak
Bir oyuna geldin, onuruna yediremiyorsun.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir oyuna geldin, onuruna yediremiyorsun.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kolpoya düşmek (veya gelmek) — oyuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
dolaba girmek (veya gelmek) — aldatılmak, oyuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
oyun — is. 1) Vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur. 2) Kumar Bazıları oyun başından kalkar kalkmaz her şeyi unuturlar. P. Safa 3) Şaşkınlık uyandırıcı hüner Hokkabazın oyunu. Cambazın oyunu … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantara basmak — argo birinin hazırladığı oyuna düşmek, oyuna gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
deke düşmek — hileye, oyuna gelmek İlkin deke düştüğümün hiç farkına varmadım. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tuzağa düşmek — birileri tarafından hazırlanan kötü bir duruma uğramak, oyuna gelmek Sana bir tuzak kursak sen o tuzağa düşmezsin ey oğul! S. Çokum … Çağatay Osmanlı Sözlük