- ettirme
- is.
Ettirmek işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
tebarüz ettirme — tebârüz ettirme : belirtme; ortaya koyma … Hukuk Sözlüğü
darbe — is., Ar. ḍarbe 1) Vuruş, çarpış Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti. O. C. Kaygılı 2) Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
idame — is., esk., Ar. idāme Sürdürme, devam ettirme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
ispatlama — is. 1) Kanıtlama Bu gurur, kişiliğini ispatlama, kabul ettirme hırsını pek andırıyordu. T. Buğra 2) Tanıtlama … Çağatay Osmanlı Sözlük
otorite — is., Fr. autorité 1) Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir. F. R. Atay 2) Siyasi veya idari güç 3) mec. Çalışmalarıyla … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahlif — is., esk., Ar. taḥlīf Ant içirme, yemin ettirme … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahrik — is., Ar. taḥrīk 1) Cinsel isteği, duyguları uyandırma 2) Bir kimseyi kötü bir iş yapması için ileri sürme, kışkırtma 3) esk. Yola çıkartma, hareket ettirme, kımıldatma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tahrik etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tehcir — is., esk., Ar. tehcīr Göç ettirme, göç etmesine sebep olma, sürme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tehcir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tevcih — is., esk., Ar. tevcīh 1) Yöneltme 2) Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller tevcih etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
idâme — (A.) [ ﻪﻡادا ] devam ettirme, sürdürme. ♦ idâme edilmek sürdürülmek, devam edilmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü