ters evirme — is., man. Olumlu veya olumsuz olan bir önermenin konusunun tersini, yüklem ve yüklemin tersini konu yapma Her insan canlıdır ve kimi taşlar sert değildir önermelerinin ters evirmesi şu biçimde olur: Her canlı olmayan insan değildir ve kimi sert… … Çağatay Osmanlı Sözlük
akis — is., ksi, Ar. ˁaks 1) Işık veya ses dalgalarının yansıtıcı bir yüzeye çarparak geri dönmesi, yansıma, yankı İkide birde barutla infilak akisleri geliyordu. Y. K. Beyatlı 2) Bir cismin parlak bir yüzeyde görünmesi Mehtap, iri güller ve senin en… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evrişik — sf., ği, man. Evirme yoluyla elde edilen (önerme): Her insan güler önermesinin evrişiği, her gülen insandır biçiminde olur … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters — 1. sf. 1) Gerekli olan duruma karşıt, zıt 2) is. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. Ç. Altan 3) is. Kesici bir aletin kesmeyen yanı Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. M. Ş. Esendal 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük