evlatlık — Birinin yasayla evlat hakkı tanıdığı kimse … Hukuk Sözlüğü
BÜNÜVVET — Evlâtlık, oğulluk … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
EVLADİYYE — Evlatlık, evlada mahsus. * Mc: Çok sağlam ve dayanıklı ev veya eşya … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağlaşmak — nsz, le 1) Birlikte ağlamak Onlar, hanım, evlatlık bir türlü birbirlerinden ayrılamayarak karanlıkta ağlaşıyorlardı. R. N. Güntekin 2) nsz Sızlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
besleme — is. 1) Beslemek işi 2) Evlatlık olarak alınarak ev işlerinde çalıştırılan kız, besleme kız, beslemelik, beslek Evin içinde yaşlı bir kalfa ve bir besleme ile kalmıştı. S. M. Alus 3) sf. Herhangi bir kuruluşu, onun maddi yardımları dolayısıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
beslengi — is. Hizmetçi, evlatlık, besleme Sarı Sımayıl Yusuf Ağa nın beslengisine öteden beri göz komuş. N. Nâzım … Çağatay Osmanlı Sözlük
BEKÛRİYYET — İlk evlâtlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KELEPİR — Çok ucuz ele geçen. Zahmetsiz, ücretsiz. * Üvey evlât. Evlâtlık … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MAHDUMİYET — Mahdumluk, oğulluk, evlâtlık. * Efendilik … Yeni Lügat Türkçe Sözlük