fena

fena
1. sf., Ar. fenāˀ
1) İyi nitelikte olmayan, kötü

Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir.

- B. Felek
2) Üzücü

Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki...

- H. E. Adıvar
3) İstenilen ve gereken nitelikte olmayan (kimse)

Fena bir öğrenci.

4) Hoşa gitmeyen, rahatsız edici

Fena günler yaşadığına inanmak için bin şahit lazım.

- R. H. Karay
5) Davranışları toplumun ahlak anlayışına uymayan

Siz fena adamsınız, odanıza geldiğime bin kere pişman oldum.

- P. Safa
6) zf. Çok

Tenis oynarken bileğim burkuldu, berbat, fena acıyor.

- P. Safa
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
- < 2. is., esk., Ar. fenāˀ
Ölümlü olma durumu, ölümlülük
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужно сделать НИР?

Look at other dictionaries:

  • Fena — may refer to:*FENA, the Federal News Agency of the republic of Bosnia and Herzegovina *Fractional sodium excretion (FENa), the fraction of sodium excreted relative to the fraction of sodium in circulation *Fena Lake, the largest lake on the… …   Wikipedia

  • fena — |ê| s. f. Espécie de abutre …   Dicionário da Língua Portuguesa

  • fena — s ( n, fenor) vara fena på , vara duktig på, inte röra en fena , vara helt stilla …   Clue 9 Svensk Ordbok

  • Fena Lake — Infobox lake lake name = Fena Lake image lake = caption lake = image bathymetry = caption bathymetry = location = Guam coords = coord|13|20|34|N|144|41|49|E|type:waterbody region:GU|display=inline,title type = inflow = outflow = catchment = basin …   Wikipedia

  • fena olmak — 1) (biri) hasta gibi olmak, fenalaşmak Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı. P. Safa 2) (biri) kötüleşmek 3) (biri) çok üzülmek, bozulmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fena hâlde — zf. Aşırı ölçüde, son derece, pek çok, adamakıllı Yemekten sonra fena hâlde mızmızlanıyor, uyumamak için kendini zor tutuyordu. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fena etmek — 1) (birini) kötü davranmak 2) (birini) kötü bir duruma düşürmek Bu koku beni fena etti …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FENa — fractional excretion of sodium * * * fractional excretion of sodium …   Medical dictionary

  • FENa — fractional excretion of sodium * * * fractional excretion of sodium …   Medical dictionary

  • FENA — abbr. Freight (Power Station Coal) Nottinghamshire Class 58 Pool [railway pool code] …   Dictionary of abbreviations

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”