- fena olmak
- 1) (biri) hasta gibi olmak, fenalaşmak
Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı.
- P. Safa2) (biri) kötüleşmek3) (biri) çok üzülmek, bozulmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum duygusu kapladı.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
fena — 1. sf., Ar. fenāˀ 1) İyi nitelikte olmayan, kötü Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. B. Felek 2) Üzücü Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... H. E. Adıvar 3) İstenilen ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fena bulmak — ölmek, yok olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
FENA — (Beka nın zıddı) Yokluk. Yok olma. * Geçici dünya. * Geçip gitme. * Tas: Kendi varlığından geçmek. * Kötü. * Devamlı olmayan. * Çok kocamış olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
postundan olmak — bulunduğu makamı yitirmek Bizim Balkanlı arkadaşlar ise böyle bir hadise neticesinde postundan olmak gibi fena bir akıbete uğrayacaklarından korkuyorlardı. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters pers olmak — 1) yüzükoyun düşmek 2) mec. fena hâlde bozulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hava fena esmek — ortamla ilgili her türlü şart kötü durumda olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
HUNUZ — Kokup fenâ olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
tutulmak — nsz 1) Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu. E. E. Talu 2) Ay ve güneş tutulma olayına uğramak 3) Ünlü olmak, meşhur olmak 4) Tutuk duruma gelmek 5) Bir organı işleyemez olmak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
demek — nsz, r 1) Söylemek, söz söylemek Eskilerin dediği gibi beşer, şaşar. B. Felek 2) e Ad vermek Muşmulaya döngel de derler. 3) Bir dilde karşılığı olmak Kamer ay demektir. 4) Herhangi bir ses çıkarmak Küt dedi, düştü. 5) e Herhangi bir kanıya,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… … Çağatay Osmanlı Sözlük