- ferahlanmak
- nsz
Rahatlamak, üzüntü veya sıkıntısı kalmamak, açılmak, genişlemek
Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık.
- S. Birsel
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Genç bir meltemle ferahlanan güneşli rıhtım kenarlarını aştık.
- S. BirselÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
İNŞİRAH — Ferahlanmak, mesrur olmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ferahlanma — is. Ferahlanmak işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahat etmek — sıkıntısız durumda olmak, ferahlanmak, dinlenmek Benim ve kardeşimin mektep veya sokak dönüşü kirliliklerimiz yüzünden içlenirdi, bizi yıkayıp temizleyinceye kadar rahat etmezdi. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEFERRUC — (Ferec. den) Ferahlanmak. İç açılmak. * Gezintiye çıkmak. Seyr … Yeni Lügat Türkçe Sözlük