- ferahlatıcı
- sf.
Ferahlık veren, ferahlık sağlayan
Bir muhatap bulup içini dökmenin de ayrı bir tesellisi, ferahlatıcı bir tarafı vardı.
- S. Ayverdi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bir muhatap bulup içini dökmenin de ayrı bir tesellisi, ferahlatıcı bir tarafı vardı.
- S. AyverdiÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iç açıcı — sf. 1) Gönlü ferahlatıcı Bunlar köşk biçiminde ve hep güzel manzaralı iç açıcı yerlerde kurulmuştur. S. Birsel 2) Umut veren, iyi bir durumda olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
iksir — is., esk., Ar. iksīr 1) Hayatı ölümsüzleştirme, madenleri altına çevirme vb. olağanüstü etkileri olduğuna inanılan sıvı İşte şimdi damarlarımda bu iksirin alevleri dolaşıyor. H. R. Gürpınar 2) İç ferahlatıcı ilaç veya içki 3) Aşk ilham eden… … Çağatay Osmanlı Sözlük