fevkalade hâl

fevkalade hâl
is., -li, esk.
Olağanüstü hâl

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • fevkalade — sf., Ar. fevḳ + ˁāde 1) Alışılmış olandan ayrı, olağanüstü, beklenmedik, görülmedik, işitilmedik Çok güzel bir kadın, kumral, orta boylu ama çok mütenasip, fevkalade endamlı. R. H. Karay 2) Aşırı, çok fazla Eski kâtibe, şimdi fevkalade şık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hâl — is., li, Ar. ḥāl 1) Bir şeyin içinde bulunduğu şartların veya taşıdığı niteliklerin bütünü, durum, vaziyet Herkes hâline göre bir hediye verdi. H. R. Gürpınar 2) Davranış, tutum, tavır Bambaşka bir hâliniz vardır sizin. Merhametli bir insan… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • olağanüstü — sf. 1) Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor. H. E. Adıvar 2) Beklenmedik bir zamanda yapılan, önceden tasarlanmamış olan, fevkalade İlk önemli dedikodu, olağanüstü… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”