fırlatmak

fırlatmak
-i
Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak

Ali Rıza balıkçılara doğru bir taş fırlattı.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • fıydırmak — fırlatmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • atmak — i, e, ar 1) Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak Taşı suya atmak. 2) Bir şeyi yere doğru bırakmak 3) Bir kimsenin ilişiğini kesmek Adamcağızı berbat bir yere attılar. 4) e, nsz Koymak Mutlaka yemeklerimize biber atmayı âdet edinmişiz. B. Felek 5)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • savurmak — i 1) Havaya atıp dağıtmak, saçmak Bir eğlence yerinde destelerle banknotu havaya savurduktan sonra... R. N. Güntekin 2) Rüzgâr, şiddetle eserek bir yeri, bir şeyi altüst etmek, havaya kaldırmak, dağıtmak 3) Kaldırıp atmak, fırlatmak Adam birden… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havlu atmak — sp. 1) antrenör sporcusunun karşılaşmayı terk ettiğini bildirmek için ringe havlu fırlatmak 2) başarısızlığını kabul edip mücadeleyi bırakmak, pes etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kement atmak — kemendi bir ucu elde kalacak biçimde ileri doğru fırlatmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bıçak atmak — 1) bir hedefe bıçak fırlatmak 2) bıçaklamak 3) ameliyat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yere çalmak — yere atmak, yere fırlatmak Yakalayıp radyoyu yere çalasım geldi. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • frljiti — fr̀ljiti svrš. <prez. īm, pril. sad. fr̀ljajūći, gl. im. fr̀ljānje> DEFINICIJA reg. baciti nešto iz daleka ETIMOLOGIJA tur. firlatmak …   Hrvatski jezični portal

  • MANCINIK — Eskiden kale kuşatmalarında ağır taşlar fırlatmak için kullanılan, bir ucunda bir kepçe, öbür ucunda da bir karşı ağırlık bulunan kaldıraç biçiminde eski bir savaş âleti …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • göbelemek — aniden fırlatmak …   Beypazari ağzindan sözcükler

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”