FİDYE — Herhangi bir farzından birini yerine getirmeye gücü olmayan bir kimsenin Cenâb ı Hak tan özür dilemek kasdı ile, verdiği para veya sadaka. * Esir veya kölelikten kurtulmak için verilen para. * Fık: Fakirin sabahlı akşamlı bir günlük yiyeceği … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
FİDYE-İ NECAT — Bir kimsenin esirlikten veya başına gelen bir belâdan kurtulmak için, kendisi veya kendi namına başkası tarafından mecburen verilen para vesaire hakkında kullanılan bir tabirdir. Tabirin karşılığı, can kurtarma akçası demektir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFTİDA' — (Fidye. den) Fidye vererek esirlikten kurtulma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
yolug — fidye, feda, kurban I, 210, 243, 399; III, 13, 333 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
MÜFTEDÎ — Fidye verip esirlikten kurtarılan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜNFEDİ — Fidye verilerek kurtarılan esir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İFDA' — Fidye kabul etme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
fidyeinecat — esk., Ar. fidye + necāt Fidye … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurtulmalık — is., ğı Fidye … Çağatay Osmanlı Sözlük
dağa kaldırmak — (birini) birini, herhangi bir amaçla, zorla dağa veya ıssız bir yere götürüp orada tutmak Yalnız Efe den kimsenin şikâyeti yokmuş. Ne kimseyi dağa kaldırırmış ne de fidye istermiş. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük