- alıkoyma
- is.
Alıkoymak işi
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEVKİF — Alıkoyma, tutma. Hapis olarak bekletme. Vakfetme. * Arafatta mevkaf olan yerde durdurmak. * Bir kimsenin koluna bilezik takmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alıkonulmak — nsz Alıkoyma işine konu olmak, menedilmek, tatil edilmek Dernekler ... sakınca bulunan hâllerde ... yetkili kılınan mercinin emriyle faaliyetten alıkonulabilir. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
alıkoyabilmek — i Alıkoyma yetkisi veya olasılığı bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
işgal — is., li, Ar. işġāl 1) Bir yeri ele geçirme Çuhahane bir kumaş fabrikasıydı, İstanbul un işgali sırasında İngilizler yaktılar. B. Felek 2) Bir kimseyi işten alıkoyma, engelleme, oyalama 3) Uğraştırma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller işgal etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
oruç — is., cu, din b., Far. rūze 1) Tanrı ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma Eh, biz her vakit duamızı, orucumuzu eksik etmeyiz, çok şükür! N. Cumalı 2) mec. Çok sevilen veya istenen şeylerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tavik — is., esk., Ar. taˁvīḳ Alıkoyma, geciktirme, tehir … Çağatay Osmanlı Sözlük
men' — (A.) [ ﻊﻨﻡ ] 1. engel olma, alıkoyma. 2. engel olunma, alıkonulma. 3. yasaklama. 4. yasaklanma. ♦ men edilmek yasaklanmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tıdıgmak — bir şeyden alıkoyma, engel o1ma I, 373 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
AVK — (C: A vâk) Mâni olma, alıkoyma, durdurma, vazgeçirme, geciktirme … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HABS — Hapis, alıkoyma, bir yere kapatıp dışarı çıkarmama. Salıvermeme. * Zaptetme, tutma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük