geçmiş

geçmiş
sf.
1) Geçme işini yapmış
2) Zaman bakımından geride kalmış

Bu eski sesler içinde geçmiş zamanlar uyuyor, uyanıyor, geriniyor, yaşıyor gibidir.

- A. Ş. Hisar
3) Çürümeye yüz tutmuş
4) is. Bugüne göre geride kalmış olan zaman, mazi

Onlar bu davranışlarıyla geçmişte sadece huzursuzluk yarattı.

- N. Cumalı
5) is. Arkada kalan hayat, mazi

Perde perde örtülü olan eski bir geçmişten kulaklarına garip bir fısıltı gelmişti.

- O. C. Kaygılı
6) is. Birinin ölmüş ana, baba ve yakınları

Senin de yedi göbek geçmişine rahmet okusun ha?

- M. Ş. Esendal
Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • geçmiş zaman sıfat-fiili — is., dbl. Geçmiş zaman kavramı veren, dik veya miş ekleriyle kurulan ve ad, sıfat gibi kullanılan sıfat fiil: Bildiklerinizi anlatın. Tanıdık adam. Geçmişi saygıyla anıyoruz cümlelerindeki bildik, tanıdık, geçmiş birer geçmiş zaman sıfat fiilidir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş zaman görünümü — is., dbl. mış geçmiş zaman eki almış fiille yardımcı fiilin veya başka bir fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve olayın tamamlanmış olduğu kavramını veren görünüm: Gelmiş olmak, gitmiş olmak, vermiş bulunmak gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş olsun — hastalananlara, kaza geçirenlere, beklenmedik büyük bir olumsuz durumdan kurtulanlara veya hapishaneye girenlere söylenen iyi dilek sözü Geçmiş olsun ağabey, ne oldu sana böyle? O. C. Kaygılı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş zaman — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan önceye ait olması, mazi. Ali geldi, Ahmet bu havada İstanbul a gidip gelmiş gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçmiş ola — o fırsat bir daha ele geçmez anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirli geçmiş — is., dbl. Fiilin belirttiği kavramın, içinde bulunan zamandan önce olup bittiğini kesinlikle bildiren, dı / di, tı / ti ekiyle kurulan kip, di li geçmiş: al dı, bil di, saç tı, seç ti vb …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • belirsiz geçmiş — is., dbl. Fiilin belirttiği kavramın, içinde bulunulan zamandan önce olup bittiğini başkasından duyarak veya belirsiz olarak bildiren, mış / miş ekiyle kurulan kip, miş li geçmiş, naklî mazi: ağla mış, gel miş gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • -di'li geçmiş — is., dbl. Belirli geçmiş …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gelmiş geçmiş — sf. Bugüne kadar gelmiş olan Toprakları üzerinde gelmiş geçmiş eski uygarlıkların insancıl kalıtını özümlemişti. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • günü geçmiş — sf. 1) Eski tarihli Yalısının selamlık odasında oturuyor, günü geçmiş bir gazeteyi okuyordu. M. Ş. Esendal 2) Son kullanma tarihi dolmuş olan (yiyecek), bayat …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”