- getirmek
- -e
1) Gelmesini sağlamak
Dün bir deri bir kemik hâlinde eve getirip bırakmışlar.
- R. N. Güntekin2) -de Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak3) -i Erişmek veya eriştiğini sanmakBaharı getirdik.
4) nsz İleri sürmekÖrnek getirmek.
5) nsz Sebep olmak, ortaya çıkarmakBu rüzgâr kar getirir.
6) -i İletmek, bildirmekBir zabit nefes nefese şu haberi getirdi.
- O. S. Orhon7) nsz SağlamakHaftada bir cuma günleri işleyen küçük bir kahve ayda ne kadar gelir getirirse.
- Ö. Seyfettin8) Bir makama atamak veya seçmek9) yar Bazı kelimelerle birleşik fiil yaparAteh getirmek. Nedamet getirmek.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.