gevelemek

gevelemek
-i
1) Bir şeyi çiğnemeden ağız içinde evirip çevirmek

Kirli suratlı üç çocuk, ellerindeki birer dilim ekmeği geveleyip duruyorlar.

- H. R. Gürpınar
2) mec. Bir sözü tam olarak ve açıkça söylememek

Saatlerce asıl maksadımı ağzımın içinde gevelemekle kalıyordum.

- Y. K. Karaosmanoğlu
Birleşik Sözler

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • gevelemek — ağızda çiğneme biçimi …   Beypazari ağzindan sözcükler

  • sözü ağzında gevelemek — lafı ağzında gevelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evelemek gevelemek — i Bir sözü tam söylememek, ağzının içinde mırıldanmak, evelemek develemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • lafı ağzında gevelemek — söylemek isteğini söyleyememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzında gevelemek — (bir şeyi) açıkça söylememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kewmek — gevelemek, gevmek; gevşetmek II,16; III, 288 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ağız — 1. is. Yeni doğurmuş memelilerin ilk sütü 2. is., ğzı, anat. 1) Yüzde, avurtlarla iki çene arasında, ses çıkarmaya, soluk alıp vermeye ve besinleri içine almaya yarayan boşluk 2) Bu boşluğun dudakları çevrelediği bölümü Küçük bir ağız. 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eveleme geveleme — is. Evelemek gevelemek işi, eveleme develeme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • evelemek develemek — i Eveleme gevelemek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geveleme — is. Gevelemek işi Bu çeşit bunak gevelemeleri yaşlı dostlar çevresinde hoş görülebilir. H. Taner Birleşik Sözler eveleme geveleme …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”