gevşek ağızlı — sf. Geveze, boşboğaz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gevşek vurgu — is., dbl. Üzerinde vurgu olan bir ünlüden sonra, ünsüzle başlayan bir hecenin gelişiyle zayıflayan vurgu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağzı gevşek — sf., ği Sır saklamaz, sır tutmaz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
emanet eşeğin yuları gevşek olur — bir kimseye emanet edilen şeyin o kimse tarafından iyi korunmadığı her zaman görülen olaylardandır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
uçkuruna gevşek olmak — iffetine bağlı olmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
gazak — gevşek … Beypazari ağzindan sözcükler
küwşek — gevşek, yumuşak, sölpük I, 479bkz: kewşek § küw;ek et; gevşek, sölpük et I, 479 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
çüzük — gevşek, açık, küşade … Çağatay Osmanlı Sözlük
lökçe — gevşek, boş, bi perva adam … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıgrumak — gevşek şey sertleşmek, III, 280 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini