ağzı gevşeklik — is., ği Ağzı gevşek olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
rehavet çökmek (veya basmak) — gevşeklik, ağırlık duymak ve uyumak istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
TEKÂSÜLÎ — Gevşeklik ve uyuşukluğa âit. Tembellikten gelen. (Bak: Himmet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
VEHN — Gevşeklik, kuvvetsizlik. * Zayıf. * Gövdesi kalın ve kısa adam. * Gece yarısı. Gece yarısından bir saat sonraki zaman … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ağırlık — is., ğı 1) Ağır olma durumu Yükün ağırlığı. Taşın ağırlığı. 2) Değerli olma durumu Hediyenin ağırlığı. 3) Ağırbaşlılık Çocuğa yıllar geçtikçe bir ağırlık geldi. 4) Tehlikeli olma durumu 5) Sıkıcı, bunaltıcı, iç karartıcı durum Havanın ağırlığı.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
idaresizlik — is., ği 1) Gevşeklik, beceriksizlik 2) Tutumsuzluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
kesel — is., esk., Ar. kesel Gevşeklik, tembellik Birleşik Sözler kesel perdesi Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kesel gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
lakaydi — is., esk., Ar. lāḳaydī İlgisizlik Hâlinde bir gevşeklik ve lakaydi vardı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
lapacılık — is., ğı Tembellik, gevşeklik … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynak — sf., ğı 1) Kımıldayan, yerinde sağlam durmayan, hareketli Boğaz ın oynak ve çırpıntılı sularına açıldı mı, korkuya benzer bir ürperti geçirilir. S. Ayverdi 2) Hareket, canlılık veren Zeybek oynak bir müziktir. 3) Değişken, kararsız Altın… … Çağatay Osmanlı Sözlük