- giydirmek
- -e
1) Giyme işini yaptırmak
Derhâl hamama soktu, sırtına temiz bir elbise giydirip huzura çıkardı.
- H. Taner2) mec. Ağır sözler söylemek, hakaret etmekAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Derhâl hamama soktu, sırtına temiz bir elbise giydirip huzura çıkardı.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
külah giydirmek — (birine) hile ile, oyunla aldatmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
külahını ters giydirmek — (birine) çok kurnaz olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
pabucunu ters giydirmek — güç bir duruma sokarak telaşla kaçırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
şeytana külahı (veya pabucu) ters giydirmek — çok kurnaz olmak Fakat aynı zamanda, şeytana külahı ters giydirecek kadar açıkgöz ve kurnazdı. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedürmek — giydirmek. I I, 76, 161 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kedürsemek — giydirmek istemek III, 332 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tonatmak — giydirmek, donatmak, II, 312bkz: ton ıdmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
İKSA — Giydirmek. Giyecek vermek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
külah — is., Far. kulāh 1) İçine bazı şeyler koymak için huni biçiminde bükülmüş kâğıt kap 2) sf. Bu kabın alabileceği miktarda olan Meydanda bekleyen mektep çocuklarına birer külah şeker dağıtıldı. Y. K. Beyatlı 3) mec. Oyun, hile 4) esk. Erkeklerin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ali — is., öz., Ar. ˁalī Kurnazca ve haince düzen anlamında Ali Cengiz oyunu, çok zorba anlamında Ali kıran baş kesen, bir kimse birinden aldığını ötekine, ötekinden aldığını bir başkasına vererek işini yürütmek anlamında Alinin külahını Veliye,… … Çağatay Osmanlı Sözlük