güç — 1. sf. 1) Ağır ve yorucu emekle yapılan, çetin, müşkül Eski yazıyı öğrenmek güç bir işti. 2) zf. Zorlukla Kendini yatağa güç atmış ve sızıp kalmıştı. Y. K. Karaosmanoğlu Birleşik Sözler gücü gücüne güçbeğenir güç bela Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizil — sf. Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, potansiyel Birleşik Sözler gizil güç … Çağatay Osmanlı Sözlük
potansiyel — sf., Fr. potentiel 1) Varlığı, gücü ortaya çıkmamış olan, gizil 2) is., fiz. Gizil güç Birleşik Sözler potansiyel farkı potansiyel suçlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilim — is. 1) Gerginlik, tansiyon Çayların dağılışı, gerilime bir çeşit ara verir gibi oldu. H. Taner 2) db. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon 3) fiz. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektroensefalogram — is., tıp, Fr. électro encéphalogramme Beyin hücrelerinin doğurduğu gizil güç farklarının yazılmasıyla elde edilen çizelge … Çağatay Osmanlı Sözlük
voltmetre — is., fiz., Fr. voltmètre Bir elektrik devresindeki gizil güç farkını volt cinsinden ölçmeye yarayan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük