- potansiyel
- sf., Fr. potentiel
1) Varlığı, gücü ortaya çıkmamış olan, gizil2) is., fiz. Gizil güçBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
potansiyel farkı — is., fiz. Gerilim … Çağatay Osmanlı Sözlük
potansiyel suçlu — is., huk. 1) Suçlu olduğu varsayılan veya tahmin edilen kimse 2) Suç işlemeye meyilli olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
potansiyel suçlu — Suçlu olduğu varsayılan veya tahmin edilen kimse, Suç işlemeye meyilli olan kimse … Hukuk Sözlüğü
gizil güç — is., cü 1) Henüz yapılmış değil de güç olarak var olan, gerçekleşmeyen ancak gerçekleşebilecek olan, imkân durumunda olan, saklı olan güç, potansiyel Yüksekte tutulan bir taştaki gizil güç, taş bırakılınca mekanik bir güç durumunda ortaya çıkar.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fark — is., Ar. farḳ 1) Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans Aralarında sekiz, on yaş fark bulunmasına rağmen, iki akran gibiydiler. R. N. Güntekin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gerilim — is. 1) Gerginlik, tansiyon Çayların dağılışı, gerilime bir çeşit ara verir gibi oldu. H. Taner 2) db. Konuşmada bir sesin ortaya çıkması için ses kirişlerinin gerginleşmesi, tansiyon 3) fiz. İki ucundan ters yanlara çekilen bir telin her… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gizil — sf. Gizli kalmış, henüz varlığı ortaya çıkmamış olan, potansiyel Birleşik Sözler gizil güç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısa devre — is., fiz. Aralarında potansiyel farkı bulunan iki nokta, direnci çok küçük olan bir iletkenle birleştirildiğinde oluşan elektrik olayı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kilovolt — is., fiz., Fr. kilovolt Değeri bin volt olan elektrik gerilimi veya potansiyel farkı birimi … Çağatay Osmanlı Sözlük
saçak — is., ğı 1) Bazı giyim eşyalarında veya döşemeliklerde kumaş kenarlarına dikilen süslü iplikten püskül Perdenin saçağı. 2) Görünüşü bu püskülü andıran Bak gene bir tutam saçak tütün kalmadı. bana yalnız tozları kalıyor. M. Ş. Esendal 3) Havlu,… … Çağatay Osmanlı Sözlük