gölge

gölge
is.
1) Saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesiyle ışıklı yerde oluşan karanlık

Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?

- H. E. Adıvar
2) Güneş ışınlarından korunacak yer

Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi dinlensin.

- M. Ş. Esendal
3) Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, silüet

Pencereden dışarıya bir gölge çıktı, arkasından seğirttiler.

- A. Gündüz
4) Resimde bir şekli cisimlendirmek için, onun ışık almaması gereken yerlerine vurulan az çok koyu renk
5) Röfle
6) Yetkisi olmadığı hâlde etkili olan

Gölge başkan. Gölge kabine.

7) mec. Birinin yanından hiç ayrılmayan kimse
8) mec. Koruma, kayırma himaye

Onun gölgesi altında yaşıyor.

Birleşik Sözler
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • Gölge — bezeichnet: Gül Gölge (* 1981), eine türkische Entertainerin, Schauspielerin und Model Gölge – Zukunft der Liebe, einen deutsch türkischen Film (1980) Diese Seite ist eine Begriffsklärung zur Unterscheidung mehrerer mit demselben Wort… …   Deutsch Wikipedia

  • gölge balığı — is., hay. b. 1) Alabalıkgillerden, uzunluğu 20 50 cm, sırt yüzgeci büyük, tatlı su balığı (Thymallus thymallus) 2) Gölge balığıgillerden, büyük, eti lezzetli, Atlantik Okyanusu, Akdeniz ve Karadeniz de yaşayan bir balık, taş levreği, minakop,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge balığıgiller — is., ç., hay. b. Örnek hayvanı gölge balığı olan kemikli balıklar takımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge olay — is., fel. Bir olaya katılan fakat ona hiçbir etki yapmayan veya başka bir olay tarafından var edilerek ona bağlı kalan olay Makinenin gürültüsü bir gölge olaydır …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge olaycılık — is., ğı, fel. Ruh etkinliğinin bilinçli olmadan da var olabileceğini ileri sürerek bilinci, bir gölge olay sayan felsefe öğretisi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge oyunu — is., tiy. Geriden ışıkla aydınlatılmış bir perde arkasında hareket ettirilen resimlerin gölgelerinden yararlanılarak oynatılan oyun Karagöz bir gölge oyunudur …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge düşmek — bir şey üzerine karaltı inmek, üzerine gölge gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge düşürmek — (bir şeye) bir şeyin değerini veya ününü azaltacak işler yapmak ... bu iki yazarın usta hikâyeci vasıflarına gölge düşürmüştür. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge etmek — 1) ışığa engel olmak 2) mec. engel olmak Gölge etme, başka ihsan istemem. Diyojen …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gölge gibi — varlığını belli etmeden, gizlice O bir gölge gibi kalkıp gittiği zaman farkında olmadım. S. F. Abasıyanık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”