- gömlekli
- sf.
Gömleği olan
Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu.
- P. Safa
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Siyah saten gömlekli, beyaz yakalı, saf kız çocuğunu hatırlatıyordu.
- P. SafaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
buruşuksuz — sf. Buruşuğu olmayan Buruşuksuz keten gömlekli hekim, onları selamlamıştı. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
çağırmak — i 1) Birinin gelmesini kendisine yüksek sesle söylemek, seslenmek Beyaz gömlekli zurnacısını çağırarak sandalyeye çıkardı. R. N. Güntekin 2) i, e Herhangi birinin bir yere gelmesini istemek, davet etmek O akşam Orhan ı yemeğe çağırdı. T. Buğra 3) … Çağatay Osmanlı Sözlük
çeribaşı — is., tar. 1) Alay beyi 2) Çingene topluluklarının başı Çok iyi giyinmiş ve süslenmiş bir çeribaşının yanında, yalın ayak, pis gömlekli bir baldırı çıplak gidiyor ve çeribaşı ile senli benli görüşüyordu. Y. K. Beyatlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kasketli — sf. Kasketi olan Bu rıhtım boyunca birtakım mavi gömlekli, siyah kasketli hamallar yukarıya doğru bağırıyorlar. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük