- gösterilmek
- nsz, -e
Görülmesi sağlanmak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
parmakla gösterilmek — 1) bir şey az bulunmak 2) seçkin, ünlü olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
irae edilmek — gösterilmek … Hukuk Sözlüğü
aklamak — i, huk. 1) Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek 2) mec. Başarılı gösterilmek, değerli olarak nitelendirilmek Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gösterilme — is. Gösterilmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
katafalk — is., Fr. catafalque Önünden geçilerek kendisine saygı gösterilmek istenen ölünün tabutunun konulması için yapılmış yüksek yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
klip — is., bi, İng. clip Genellikle televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan, bir müzik parçasını görüntü eşliğinde veren film, görümsetme … Çağatay Osmanlı Sözlük
müze — is., Fr. musée Sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı O devirlere ait yatağanlar, baltalar paslanmamış çelikleriyle müzelerimizdedir. O. S. Orhon Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
parmak — is., ğı, anat. 1) İnsanda ve bazı hayvanlarda ellerin ve ayakların son bölümünü oluşturan, boğumlu, oynak, uzunca organların her biri Uzun, sinirli parmakları locanın kenarında uzanmış, boksörün kulağını koparıyordu. R. N. Güntekin 2) sf. Eni bu… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sergen — is., hlk. 1) Raf 2) Nesnelerin, insanlara gösterilmek, satılmak için sergilendiği camlı bölme veya yer, camekân, vitrin … Çağatay Osmanlı Sözlük