- gözetim
- is.
1) Gözetme işi, nezaret
Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır.
- Anayasa2) Himaye3) huk. GözaltıAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Din ve ahlak eğitimi devlet gözetim ve denetimi altında yapılır.
- AnayasaÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Turkish Pension System — Individual Retirement, Savings and Investment SystemThe Individual Retirement Law in Turkey has been legislated in parliament and published in the Official Gazette on May, 7th 2001. The law will be enacted after 6 months following the publishing… … Wikipedia
Abdullah Eryilmaz — (* 1958 in der Türkei) ist ein Berliner Buchhändler, Autor und Liedermacher. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 2 Werk 3 Werke 4 … Deutsch Wikipedia
Eryilmaz — Abdullah Eryilmaz (* 1958 in der Türkei) ist ein Berliner Buchhändler, Autor und Liedermacher. Inhaltsverzeichnis 1 Leben 2 Werk 3 Werke 4 Weblinks … Deutsch Wikipedia
çağdaş — sf. 1) Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır. 2) Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş… … Çağatay Osmanlı Sözlük
denetim — is. Denetleme Din ve ahlak eğitim ve öğretimi devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Anayasa Birleşik Sözler denetim kurulu denetim noktası denetim pulu ön denetim öz denetim … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğrultu — is. 1) Yön, istikamet Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda ... devletin gözetim ve denetimi altında yapılır. Anayasa 2) Tutulan, izlenen yol 3) mat. Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum… … Çağatay Osmanlı Sözlük
esir kampı — is., ask. Savaşta tutsak olanların toplu olarak gözetim altında bulunduruldukları yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözaltı — is., huk. Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözaltına almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
himaye — is., Ar. ḥimāye 1) Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum. Y. Z. Ortaç 2) Kayırma, elinden tutma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller himaye etmek himaye görmek himayesine almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
nezaret — is., Ar. neẓāret 1) Bakma, gözetme, gözetim 2) huk. Gözaltı 3) Nezarethane Zaptiye nezaretinde temiz bir dayaktan sonra hepimizi bir yere sürdüler. R. N. Güntekin 4) esk. Bakanlık 5) esk. Görü Birleşik Sözler nezarethane Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük