- güçlendirmek
- -i
Güçlü duruma getirmek, güç kazanmasını sağlamak
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bekitmek — güçlendirmek … Beypazari ağzindan sözcükler
baca külahı — is. Bacanın dumanı çekişini güçlendirmek amacıyla baca deliğinin üzerine yerleştirilen ve genellikle sacdan yapılan parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
beden eğitimi — is., sp. Vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı veya araçsız hareketler yapma, beden terbiyesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilemek — i 1) Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek 2) mec. Güçlendirmek, etkisini artırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
canla başla — zf. Seve seve, her türlü yorgunluğu göze alarak, var gücüyle Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı güçlendirmek için canla başla çalıştı. T. Halman … Çağatay Osmanlı Sözlük
çelikleştirmek — i 1) Çelik durumuna getirmek 2) mec. Güçlendirmek, güç kazandırmak Almanya akıl almaz bir çabuklukla yeniden kalkındı, ekonomisini çelikleştirdi, parasını altın yaptı. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
eğer — bağ., Far. eger Şart anlamını güçlendirmek için şartlı cümlelerin başına getirilen kelime, şayet O zaman inandığım gibi / Sahiden bir öbür dünya varsa eğer. C. S. Tarancı … Çağatay Osmanlı Sözlük
güçlendirme — is. Güçlendirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatıllamak — i Duvarı hatılla güçlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
hem — bağ., Far. hem 1) Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki anlamlarında kullanılan bir söz Hem ne lüzum var? Hem siz karışamazsınız. 2) Açıklayıcı nitelikte olan ikinci… … Çağatay Osmanlı Sözlük