- canla başla
- zf.
Seve seve, her türlü yorgunluğu göze alarak, var gücüyle
Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı güçlendirmek için canla başla çalıştı.
- T. Halman
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Dünyanın en ilginç ve muhteşem müzelerinden biri olan sarayı güçlendirmek için canla başla çalıştı.
- T. HalmanÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
baş — 1. is., anat. 1) İnsan ve hayvanlarda beyin, göz, kulak, burun, ağız vb. organları kapsayan, vücudun üst veya önünde bulunan bölüm, kafa, ser Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı. N. Cumalı 2) Bir topluluğu yöneten kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
vardırmak — i, e Varmasına yol açmak, götürmek Hasan la ilgilerini evlenme kertesine vardırmak için canla başla çalışan Mesture Hanım... H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
ait olmak — ilgilendirmek, birinin olmak, birine düşmek Burasını, kendisine ait olsa bu kadar canla başla çevirmeye uğraşmazdı. K. Tahir … Çağatay Osmanlı Sözlük
cansiparanə — f. canından keçərək, canla başla, sədaqətlə … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti