- güzelleştirmek
- -i
Güzellik vermek, güzellik kazandırmak
Mehtap görülen her şeyi yumuşatıyor, hülyalaştırıyor, güzelleştiriyordu.
- A. Ş. Hisar
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
güzelleştirmek
Look at other dictionaries:
ağaç kaplama — is. Kapalı mekânları yalıtmak ve güzelleştirmek amacıyla ağaç ürünlerinden yararlanılarak yapılan kaplama … Çağatay Osmanlı Sözlük
duvar kâğıdı — is. Duvarları süsleyip güzelleştirmek için yüzeylerine yapıştırılan düz veya desenli kâğıt … Çağatay Osmanlı Sözlük
erkence — zf. Oldukça erken Başkanı, şehri güzelleştirmek için istimlaklerini yapmaya başlamakta erkence davranmaya teşvik etmeye başladı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
estetik — is., ği, Fr. esthétique 1) Sanatsal yaratının genel yasalarıyla sanatta ve hayatta güzelliğin kuramsal bilimi, güzel duyu, bedii, bediiyat Boğaziçi nin, Sarayburnu yarımadasını, tarihî üslup ve estetiklerini korumak için çok iyi hazırlanmış… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzelleştirme — is. Güzelleştirmek işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıyılık — is., ğı Sayanın kenarlarını sağlamlaştırmak ve güzelleştirmek için dikilen şerit biçimindeki parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyaj — is., Fr. maquillage 1) Yüzü güzelleştirmek için boyama, yüz boyama, yüz bakımı 2) sin., TV İyi görüntü sağlamak, belli bir tipi yaratmak veya yalnızca bazı düzeltmeler yapmak için oyuncunun yüzünde ve başka organlarında yapılan boyama ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
plastik ameliyat — is. Vücudun gereken yerlerini düzgünleştirmek veya güzelleştirmek için yapılan ameliyat … Çağatay Osmanlı Sözlük
süslemek — i 1) Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar. S. F. Abasıyanık 2) mec. Söz oyunlarıyla… … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHSİN-İ KELÂM — Bir sözü beğendiğini ifade etmek. Sözü güzelleştirmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
