makyaj takımı — is. Makyaj için gerekli olan malzemeleri bir arada bulunduran set … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyaj odası — is. Televizyon, sinema, fotoğrafçılık ve reklamcılıkta filmin çekiminden önce gerekli makyajın yapıldığı yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
makyaj yapmak — yüzü çeşitli işlemlerle temizlemek, boyamak ve diğer işlemlerle daha bakımlı ve güzel göstermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalıcı makyaj — is. Özellikle dudak, göz çevresi ve kaşların belirginleştirilmesi amacıyla kişiye özel olarak seçilmiş renklerin iğne yardımıyla üst deriye zerk edilmesiyle yapılan ve çok uzun süre ciltte kalan makyaj … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz yapmak — makyaj yapmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Cansu Dere — (à droite), en compagnie de Kenan İmirzalıoğlu (à gauche) Cansu Dere, née le 14 octobre 1980, est une actrice, une présentatrice de télévision et une mannequin turque. Sommaire … Wikipédia en Français
aklık — is., ğı 1) Ak olma durumu Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. R. Ilgaz 2) Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün Birleşik Sözler yüz aklığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
boyanmak — nsz 1) Boyama işi yapılmak Yeni boyanıp temizlenmiş bir ev gibi havası ferahlık veriyordu. R. H. Karay 2) Kendi kendini boyamak, yüzüne boya sürmek, makyaj yapmak İki hanım yaşları geçkince olmasına bakmayarak sürmüşler, boyanmışlar, omuzlarına… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneş sütü — is. Güneşlenme sırasında cildin kurumasını önleyen, koruyucu, beyaz renkli bir tür makyaj malzemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
güzellik malzemesi — is. Makyaj malzemesi … Çağatay Osmanlı Sözlük