Harabeyi dolaşırken ara sıra perişan kalabalıklara rast geliyoruz.
- F. R. AtayBu harabenin bir değirmen olduğunu hatırladım.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
harâbe — (A.) [ ﻪﺑاﺮﺧ ] yıkıntı, harabe … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HARABE — Harab yer. Şehir veya ev yıkıntısı. Perişan yerler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Solent Stars — El Solent Stars es un equipo de baloncesto inglés con sede en la ciudad de Southampton que compite en la División 1 de la Liga de Baloncesto Inglesa. De 1987 a 1990 compitieron en la Liga de Baloncesto Británica de la que fueron uno de los… … Wikipedia Español
harabaie — HARABÁIE, hărăbăi, s.f. Casă, încăpere, curte etc. de dimensiuni mari. ♦ Vehicul mare. [pr.: ba ie. – var.: (reg.) hărăbáie s.f.] – Din tc. harabe. Trimis de gall, 13.09.2007. Sursa: DEX 98 harabáie s. f … Dicționar Român
kalıntı — is. 1) Artıp kalan şey, bakiye 2) Bir kentten veya mimarlık eserinden artakalan bölüm, yıkıntı, harabe, enkaz Efes, Bergama nın kalıntıları, ulaştıkları uygarlığı serer gözler önüne. N. Cumalı 3) İz, işaret 4) mec. Bir toplum, kültür, uygarlık vb … Çağatay Osmanlı Sözlük
ören — is. Eski yapı veya şehir kalıntısı, harabe, virane … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakaf — is., esk., Ar. saḳf Çatı, dam ... genç âlimlerin, binbir rica, yüz bin teşekkürle gezip yıkık sakaflarının, eğrilmiş camsız pencerelerinin, düşük kapılarının resimlerini almadıkları bu harabe, iki yüz yaşını çoktan doldurmuştu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
süprüntülük — is., ğü Çöplük Tamirden evvel Yeşil Cami bir harabe, bir süprüntülük idi. A. Haşim … Çağatay Osmanlı Sözlük
viran — sf., Far. vīrān Yıkık, harap İleriye baktı; harabe. Şu tarafa baktı. Viran bir kemer. A. Gündüz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller viran olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yıkı — is. Harabe Hazine boş, millet yoksul, ülke bir yıkılar yığını idi. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
