- hatır
- is., Ar. ḫāṭir
1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd2) Gönül, kalp
Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme.
3) Birine karşı duyulan saygı, sevgiHatırınız için bu işi yaptım.
4) Durum, keyif, hâlHatırını sormak.
Birleşik SözlerAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller- <- <- <
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Look at other dictionaries:
hatir — var. hater n.2 Obs., clothing … Useful english dictionary
hâtır — (A.) [ ﺮﻃﺎﺧ ] hatır, gönül … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HATIR-SAZ — Hatır yapan, gönül alan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hatır hatır — zf. Hatır hutur … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatır hutur — zf. Değişik biçimlerde ses çıkararak (kesmek, yemek, koparmak, kaşımak vb.), hatır hatır … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatır sormak — hâl hatır sormak Önce karşılıklı hatır sormakla başlayan konuşmaların ardından, tarlaların durumuna geçti. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hatır eylemek — hatırlamak Benim Orhan isminde bir tanıdığım olmadığından, başka bir nam altında bir nankörü hatır eylemiş olsan bile... P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HATIR-AZAR — f. Hatır kıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HATIR-ŞİKEN — f. Gönül inciten, kalb kıran, hatır kıran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HATIR-ŞİNAS — f. Gönül alıcı, hatır alıcı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük