- hatırlatma
- is.
Anımsatma
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
TEZKİR — Hatırlatma. * Vazifeyi veya Cenab ı Hakk ın emirlerini hatırlatma. Vaaz ve nasihat etme. Tenbih ve ikaz etme. * Gr: Bir kelimeyi müzekker kılmak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ihtar — hatırlatma; dikkati çekme; uyarma; uyarım … Hukuk Sözlüğü
anımsatma — is. Anımsatmak durumu, hatırlatma … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtar — is., Ar. iḫṭār 1) Uyarma, dikkat çekme, uyarı 2) Bir şeyi birine hatırlatma Birleşik Sözler ihtarname Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtar etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sufle — is., tiy., Fr. souffler 1) Sahnedeki oyunculara, izleyicilere duyurmadan unutulmuş bir sözü veya cümleyi hatırlatma 2) Un, şeker, yumurta vb. maddelerin muhallebi kıvamına gelinceye kadar çırpılıp pişirilmesiyle yapılan bir tür tatlı Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
telmih — is., esk., Ar. telmīḥ 1) Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe İleride dahi ağzını açıp da ufacık bir telmihte bulunmasın. E. E. Talu 2) ed. Bir dizede veya beyitte bilinen bir olay, bir atasözü, fıkra… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tembih — is., Ar. tenbīh 1) Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı 2) Uyarma Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır. S. Birsel 3) biy. Uyarım Atasözü, Deyim ve Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ihtâr — (A.) [ رﺎﻄﺧا ] uyarı, hatırlatma. ♦ ihtâr edilmek uyarılmak, hatırlatılmak. ♦ ihtâr etmek uyarmak, hatırlatmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
izkâr — (A.) [ رﺎﮐذا ] zikretme, dile getirme, hatırlatma … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
tezkîr — (A.) [ ﺮﻴﮐﺬﺕ ] hatırlatma. ♦ tezkîr edilmek hatırlatılmak, dile getirilmek. ♦ tezkîr etmek hatırlatmak, dile getirmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü