hesaplı hareket etmek — ölçülü davranmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplıca — sf. 1) Hesaplı 2) zf. Hesaplı bir biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
alelhusus — zf., esk., Ar. ˁalā l ḫuṣūṣ Hele, özellikle, en çok Alelhusus öyle ufak tefek âdetleri, sayılı, hesaplı şeyleri hiç sevmez. E. E. Talu … Çağatay Osmanlı Sözlük
dökmek — i, er 1) Sıvı veya tane durumunda olan şeyleri bulundukları kaptan başka bir yere boşaltmak İhtiyar karısı pırıl pırıl kalaylı maşrapa ile ona su dökecek. S. F. Abasıyanık 2) Belli bir yere boşaltmak Sigara tablasını dökmek. 3) Akıtmak, düşürmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ekonomik — sf., ği, Fr. économique 1) Ekonomi ile ilgili olan, iktisadi Bugüne kadar ekonomik bakımdan ne sıkıntılar çektiğimizi bir biz biliriz. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Az masraflı, kazançlı, hesaplı, iktisadi 3) mec. Kolay kullanılabilen Matematik dili… … Çağatay Osmanlı Sözlük
evirgen — sf., hlk. İşini bilen, ölçülü ve hesaplı iş gören … Çağatay Osmanlı Sözlük
hareket — is., fiz., Ar. ḥareket 1) Bir cismin durumunun ve yerinin değişmesi, devinim, aksiyon 2) Vücudu oynatma, kıpırdatma veya kımıldanma Her hareketi kamera önünde rol yapıyormuşçasına hesaplı. R. H. Karay 3) Davranış, tutum Sakin, dürüst, kıyafeti ve … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesabi — sf., esk., Ar. ḥisābī Hesabını iyi bilen, eli sıkı, hesaplı … Çağatay Osmanlı Sözlük
hesaplılık — is., ğı Hesaplı olma durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince iş — is. 1) Nakış 2) mec. Özenli ve hesaplı davranış İnce işlere pek aklı ermezdi, politikacı ve partici sayılmazdı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük