- hiçbir
- sf.
Bir addan önce getirilerek o adın bildirdiği varlıktan bir tanesinin bile olmadığını anlatan bir söz
Nevin hiçbir insana kin, hiçbir insana tiksinti duymamıştı.
- S. F. Abasıyanık
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Nevin hiçbir insana kin, hiçbir insana tiksinti duymamıştı.
- S. F. AbasıyanıkÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
gözü hiçbir şey görmemek — heyecana kapılıp başka hiçbir şeyle uğraşamaz duruma gelmek O yaz nasıl geçti bilmiyorum; ne yaz ne tatil, hiçbir şeyi gözüm görmüyordu. A. Erhat … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözüne hiçbir şey görünmemek — kendi derdi dolayısıyla hiçbir şeye değer vermemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
elinden hiçbir şey kurtulmamak — her şeyi becerebilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bana mısın dememek — hiçbir şey etkili olmamak, hiçbir şeye aldırış etmemek Daha nice manevi trenlerimizi yıllar yılı taşlayanlar var da bana mısın demiyoruz. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
bacaklarını uzatmak — hiçbir şey yapmadan, hiçbir şeyle ilgilenmeden oturmak, tembel tembel zaman öldürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
boş dönmek — hiçbir şey elde edemeden geri gelmek Ankara ya giden hiçbir heyetin geri boş döndüğünü görmedik. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
açılan solar, ağlayan güler — hiçbir durum olduğu gibi kalmaz, tersine döner anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak) — hiçbir etkiye aldırış etmeyerek doğru bildiği davranışı sürdürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir daha mı — hiçbir zaman Bir daha mı, tövbeler tövbesi! … Çağatay Osmanlı Sözlük
bütün çıplaklığıyla — hiçbir şey saklamaksızın, olduğu gibi Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük