- hüccet
- is., man., esk., Ar. ḥuccet
1) Belgit2) Tanıt
Alnında, göğsünde kalçasında taşıdığı yara izleri bu kahramanlığın inkâr kabul etmez hüccetleri.
- H. Taner
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Alnında, göğsünde kalçasında taşıdığı yara izleri bu kahramanlığın inkâr kabul etmez hüccetleri.
- H. TanerÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
HÜCCET-İ DÂFİA — Bir şeyi isbata değil, ancak taleb ve iddiayı defetmeğe yarıyan hüccet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCCET-İ KASIRA — Şahsa mahsus olup başkasına taâlluk etmeyen hüccet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCCET-İ MÜSBİTE — Bir şeyin isbatında delil olan hüccet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCCET-İ ZAHRİYE — Kenarında sebebi yazılı bulunan hükmün tasdikli suretini ihtiva eden hüccet … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
huccet — (A.) [ ﺖﺠﺣ ] delil, kanıt … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
hüccet — (A.) [ ﺖﺠﺣ ] delil, belge … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HÜCCET — Senet. Vesika. Delil. Bir iddiânın doğruluğunu isbat için gösterilen resmi vesika. * Şâhid … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hüccet — senet; delil; belge … Hukuk Sözlüğü
HÜCCET-ÜL İSLÂM — İslâmın delili, hücceti. (Bak: İmâm ı Gazâli … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCCET-İ KATIA — f. Kat i delil. Bir şeyin doğruluğunu şeksiz, şüphesiz isbata vesile olan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük