hücre — (A.) [ ﻩﺮﺠﺣ ] 1. odacık. 2. hücre, canlı organizmaların en küçük yapıtaşı … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
HUCRE — (Bak: Hücre … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HÜCRE — (C.: Hucer Hucerât) Deve ağılı. * Duvar çevrilmiş yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hücre bilimi — is., biy. Biyolojinin, hücrenin yapısı, görevi, çoğalması ve hayatıyla ilgili dalı, göze bilimi, sitoloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
hücre yutarlığı — is., biy. Vücuda giren mikropların yutar hücreler tarafından yutulup yok edilmesi, göze yutarlığı, fagositoz … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜCRE-İ SAÂDET — Saâdetli oda. Fahr i Kâinat Hazret i Peygamber in (A.S.M.) odası … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kök hücre — is., biy. İnsan vücudunu oluşturan, sınırsız bölünme, her türlü vücut hücresine dönüşme ve yeni görevler üstlenme imkânına sahip ana hücre … Çağatay Osmanlı Sözlük
yardımcı hücre — is., bit. b. Kırmızı su yosunlarında döllenmede oluşan bir çekirdeği alarak gelişmeyi sağlayan hücre … Çağatay Osmanlı Sözlük
yutar hücre — is., biy. Organik veya inorganik cisimcikleri içine alıp sindirebilen kan hücresi, fagosit … Çağatay Osmanlı Sözlük
HÜCREVÎ — Hücre gibi, hücre ile alâkalı, hücreye dâir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük