kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak — güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
çayağacı — is., argo Tavla vb. oyunlarda sürekli yenilip bir şeyler ısmarlamak zorunda kalan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
ısmarlama — is. 1) Ismarlamak işi, sipariş 2) sf. Ismarlanarak yaptırılan, sipariş edilen, hazır karşıtı Ismarlama ayakkabı. 3) sf., mec. İçten olmayan, baştan savma Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ısmarlama hac, hac olmaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kedi — is., hay. b. Kedigillerden, köpek dişleri iyi gelişmiş, kasları çevik ve kuvvetli evcil veya yabani, küçük memeli hayvan, pisik (Felis domesticus) Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi. Birleşik Sözler kediayağı kedi balı kedi balığı kedibastı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
peylemek — nsz 1) Bir şeyi önceden kendine ayırtmak Ta uçta kendime bir yer peyleyip sineyim derken Gazi seslendi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) Temin etmek, sağlamak 3) Ismarlamak Günlerce uzak köylerden jandarmalar, şöhretli zağarlar getiriyorlar, kış için… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ziyafet — is., Ar. żiyāfet Eğlenmek veya bir olayı kutlamak amacıyla birçok kimsenin bir araya gelerek yedikleri yemek, şölen, toy Resmî ziyafetlerin ve büyük düğünlerin yemeklerini hep ona ısmarlamak âdet olmuştur. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
havale etmek — 1) bir şeyin alınmasını, yapılmasını bir kimseye bırakmak, ısmarlamak, devretmek Mahkemeye havale edeceğim, orada bülbül gibi söylersin. Ö. Seyfettin 2) yollamak, göndermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sipariş etmek — bir şeyin yapılmasını veya bir şeyin gönderilmesini istemek, ısmarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sipariş vermek — bir şeyin yapılmasını, getirilmesini veya gönderilmesini birine ısmarlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüz etmek — hlk. ısmarlamak, havale etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük