- iki katlı
- sf.
Üst üste iki katı olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
katlı — sf. 1) Katlanmış, bükülmüş Katlı mendilleri dolaba koydu. 2) Katı veya katları olan Yolun sonunda iki katlı eski bir bina yükseliveriyordu. S. F. Abasıyanık Birleşik Sözler katlı kur çok katlı otopark üç katlı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki — is. 1) Birden sonra gelen sayının adı 2) Bu sayıyı gösteren 2, II rakamlarının adı 3) sf. Birden bir artık Bir sokak başında kavga eden iki çocuğu ayırdı. H. Taner Birleşik Sözler iki anlamlı iki ayaklı iki başlı iki bir ikibuçukluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
guşgona — iki katlı ev … Beypazari ağzindan sözcükler
bina — is., Ar. binā 1) Yapı Yalı, çok pencereli, iki katlı, yayvan bir binadır. B. Felek 2) dbl., esk. Arapça fiil çatısını konu edinen bilim ve kitap Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur. 3) dbl., esk. Çatı Birleşik Sözler taş bina şalt binası … Çağatay Osmanlı Sözlük
çift kapı — is. Üst üste kapanan veya birbirine vidalanarak kullanılan, yalıtma özelliği çok, iki katlı kapı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dubleks — sf., Fr. duplex İçinden merdivenli, iki katlı (ev) Birleşik Sözler dubleks daire … Çağatay Osmanlı Sözlük
öğün — is. 1) Kez, defa 2) Yemek vakti Her öğün tıka basa yediği iki katlı ekmek kadayıfı ile.. H. E. Adıvar 3) Bir vakitlik yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
örtünmek — nsz 1) Kendi üzerine bir şey örtmek Üşümem merak etme / Sıcak tutar yün fanila / Olmazsa örtünürüm / Battaniyeyi iki katlı. B. Necatigil 2) Kadın, dinî açıdan görünmesi sakıncalı olan yerlerini örtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapılmak — nsz 1) Yapma işine konu olmak Yalı, bolluk zamanında yapılmış çok pencereli, iki katlı yayvan bir binadır. B. Felek 2) mec. Gerçekleştirilmek, ortaya çıkarılmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
yayvan — sf. Eni boyundan ve derinliğinden çok olan, basık ve geniş İki katlı yayvan bir evdi. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler yayvan yayvan … Çağatay Osmanlı Sözlük