- iletken
- sf., fiz.
1) Akım, ısı, ses vb.ni geçiren (madde), nâkil, yalıtkan karşıtı2) Elektrik akımı, ısı, gaz vb.ni bir yerden başka bir yere aktaran (madde, şey)Birleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iletken damarlar — is., ç., bit. b. Bitkilerde hücrelere besin maddelerini ileten borucuklar … Çağatay Osmanlı Sözlük
yarı iletken — sf. Elektrik akımını tam iletmeyen (metal dışı madde) … Çağatay Osmanlı Sözlük
armatür — is., Fr. armature 1) Bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım 2) fiz. Bir mıknatısın iki kutbu arasında kuvvet akımını toplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına yerleştirilen demir parçası 3) fiz. Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bara — is., fiz. Aynı gerilimdeki besleme hattı veya çıkışların toplandığı ve dağıtıldığı boru veya iletken çubuk veya lama … Çağatay Osmanlı Sözlük
çevrim — is. 1) Devir 2) fiz. Bir elektrik akımının iletken üzerinde aldığı yol, devre 3) fiz. Elektrik enerjisinin bir başka enerjiye dönüştürülmesi Birleşik Sözler çevrim dışı çevrim içi … Çağatay Osmanlı Sözlük
damar — is., anat. 1) Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. P. Safa 2) Mermerde, bazı taşlarda ve tahta kesitlerinde renk ayrılığı gösteren dalgalı çizgi 3) Başka türden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
doğru akım — is., fiz. İletken bir devre üzerinde yön değiştirmeyen sürekli elektrik akımı … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektrot — is., du, fiz., Fr. électrode Bir elektrolitin içine daldırılan iki iletken çubuktan her biri, bunların artısına anot, eksisine katot denir … Çağatay Osmanlı Sözlük
filaman — is., Fr. filament Elektrik ampullerinden akım geçtiğinde akkor duruma gelen ince iletken tel … Çağatay Osmanlı Sözlük
iletim — is. 1) İletme işi 2) fiz. İletken şeylerden ısı veya elektriğin geçmesi 3) fiz., kim. Isı yayımı … Çağatay Osmanlı Sözlük