- ilişkili
- sf.
İlişkisi olan
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
muhit yapmak (veya edinmek) — ilişkili olduğu, tanışık olduğu kimselerin sayısını çoğaltmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kayda geçirmek — ilişkili bulunduğu deftere yazmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
askerîleşmek — nsz Bir yer askerlikle ilişkili duruma gelmek, askerlik niteliği kazanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
atıf — is., tfı, Ar. ˁaṭf 1) Yöneltme, çevirme 2) İlişkili bulma 3) Gönderme Birleşik Sözler atfetmek Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller … Çağatay Osmanlı Sözlük
dizi — is. 1) Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra İki dizi inci. 2) Herhangi bir bakımdan bir bütün oluşturan şeylerin tümü, seri İşte bütün eserlerini bir araya toplayacak olan bu dizinin başına yazılacak ön… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçişim — is. 1) Geçişme işi, geçişme, tedahül 2) ruh b. Belirli bir işi yapma yeterliliğinin ilişkili veya bağlantılı başka bir işi yapma sonucunda artması, intikal … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilişkilendirmek — i İlişkili duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
izlenim — is. 1) Bir durum veya olayın duyular yolu ile insan üzerinde bıraktığı etki, intiba, imaj İlk izlenim olarak bana pek zeki görünmedi. Ç. Altan 2) ruh b. Uyaranların, duyu organları ve ilişkili sinirler üzerindeki etkileri veya belirli bir durumun … Çağatay Osmanlı Sözlük
karmaşıklık — is., ğı 1) Karmaşık olma durumu 2) tıp Hastalık sırasında ortaya çıkan ve hastalığın temel özellikleriyle ilişkili olmayan her türlü olumsuz sağlık olayı veya süreci, ihtilat, komplikasyon 3) tıp İlaçların doğurabileceği yan etki, ihtilat,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kıskanmak — i, den 1) Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım. Âşık Ali İzzet Özkan 2) i Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin … Çağatay Osmanlı Sözlük