imrenmek

imrenmek
-e
1) Beğenilen, hoşlanılan bir şeyi edinme veya bir yiyeceği yeme isteğini duymak

İki gün evvel bir muhallebici dükkânının vitrinindeki kazandibine imrendim.

- B. Felek
2) Beğenilen bir kişi veya şeye benzemeyi istemek, gıpta etmek

Çağımızın yazarları arasında da klasiklere imrenenler yok değildir.

- S. Birsel

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • gıpta etmek — imrenmek Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim. A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzı sulanmak — imrenmek Oruç keyfiyle Sait in ağzı sulandı. A. Ş. Hisar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • imrenme — is. İmrenmek işi, gıpta Bütün bu saf sözleri, bir kısmı gerçek bir imrenme ile, bir kısmı içten gelen bir alayla dinliyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kıskanmak — i, den 1) Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım. Âşık Ali İzzet Özkan 2) i Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gıptasını çekmek — gıptayla bakmak, imrenmek, özenmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzının suyu akmak — çok beğenip istemek, imrenmek Bu ziyafete elimiz erişmiyor, uzaktan ağzımın suyu akıyor. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”