- ince bağırsak
- is., -ğı, anat.
Sindirim borusunun mideden kalın bağırsağa kadar olan yiyeceklerin sindirilmesi görevini yapan bölümü
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
bağırsak — is., ğı, anat. Sindirim organının mideden anüse kadar olan, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan oluşan bölümü Birleşik Sözler bağırsak askısı bağırsak düğümlenmesi bağırsak düşüklüğü bağırsak gazı bağırsak iltihabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
ince — sf. 1) Kendi cinsinden olanlara göre, dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı İnce minare. İnce değnek. İnce kitap. 2) Zayıf Sarışın, kuru, ince bir kadındı. Y. K. Beyatlı 3) Taneleri ufak, iri karşıtı İnce un. İnce kum. 4) Aşırı özen gerektiren … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağırsak düğümlenmesi — is., tıp İnce veya kalın bağırsağın bir bölümünün bağırsak askısı çevresinde besin geçişini engelleyecek biçimde dönerek bükülmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağırsak askısı — is., anat. İnce bağırsağı karnın arka bölümüne bağlayan ve karın zarının bir bölümünden oluşan askı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın bağırsak — is., ğı, anat. Sindirim borusunun ince bağırsaktan anüse kadar ortalama 1,5 m uzunluğundaki bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kör bağırsak — is., ğı, anat. 1) Kalın bağırsağın ilk parçası 2) hay. b. Kalın bağırsağın ince bağırsakla birleştiği yerde bulunan çıkıntı bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
anterit — is., Fr. entérite tıp İnce bağırsak iltihabı … Çağatay Osmanlı Sözlük
anterosel — is., tıp, Fr. entérocèle İnce bağırsak fıtığı … Çağatay Osmanlı Sözlük
onikiparmak bağırsağı — is., anat. Mideden sonra gelen ince bağırsak bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalın — 1. sf. 1) Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü. H. R. Gürpınar 2) Enli ve gür (kaş) 3) Yoğun, akıcılığı az olan Kalın bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük