irade dışı

irade dışı
sf., fel., ruh b.
İstençsiz

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • irade — is., Ar. irāde 1) Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı. S. F. Abasıyanık 2) fel., ruh b. İstenç 3) esk. Buyruk Görülünce vurulması için irade bile var. S. M. Alus 4) esk.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dış — is. 1) Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz. Şehrin artık dışındayız. Bostanlar, bağlar, sürülmüş tarlalar. A. Haşim 2) Bir konunun kapsamına girmeyen şey 3)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • istençsiz — sf., fel., ruh b. Yapılması istenmediği hâlde yapılan (davranış), istenç dışı, irade dışı, iradesiz, gayrıiradi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtiyarsız — sf. 1) Seçmesiz, irade dışı 2) zf. Düşünmeksizin, elde olmadan Eğer onların hakiki benliklerine, derin sırlarına vâkıf olmasaydık ihtiyarsız bağıracaktık: Ey gençlik! Ne gıpta edilecek bir varlıksın! A. Gündüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kalp spazmı — is., tıp Kalbin irade dışı kasılıp gevşemesi ve bundan doğan rahatsızlık, kalbin sıkışması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kasınç — is., cı, tıp Bir veya birkaç kasın irade dışı, ağrılı ve geçici olarak kasılması, kramp …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kora — is., tıp, Yun. Başlıca belirtisi kısa, çabuk, değişken yapıda irade dışı hareketler olan bir hastalık …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tepke — is., biy. 1) Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı, refleks 2) ruh b. Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı vb. tepkilere yol açan samimiyetsiz sinir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tik — is., tıp, Fr. tic 1) Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi Abdi Bey, sol gözünde beliren bir tikle, yay gibi gergin ve mosmor dudakları titreyerek onları seyretti. A. İlhan 2) Alışkanlıkla sık sık tekrarlanan gülünç, sıkıcı söz, el, kol …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yoksun bırakmak (veya etmek veya kılmak) — yoksun duruma getirmek, bir şeyin yokluğunu çektirmek Ahmet Kerim i epeyce tatlı bir zevkten yoksun kılan bu söz, Samim e irade dışı bir âcizlik gibi gelir ve onu gülmeden katıltırdı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”