- istihsal
- is., -li, esk., Ar. istiḥṣāl
1) Çıkarma, elde etme2) Üretim
Eskiden İstanbul istihlak ile yaşarken şimdi istihsalle yaşamak mecburiyetindedir.
- Y. K. BeyatlıAtasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Eskiden İstanbul istihlak ile yaşarken şimdi istihsalle yaşamak mecburiyetindedir.
- Y. K. BeyatlıÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
istihsâl — (A.) [ لﺎﺼﺤﺘﺱا ] 1. elde etme. 2. elde edilme. 3. üretim … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
İSTİHSAL — Hasıl etmek. Husule getirmek. Elde etmek. Üretmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
istihsal — üretim; üretme; elde etme … Hukuk Sözlüğü
istihsal etmek — 1) elde etmek 2) üretmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
İSTİHSALAT — (İstihsal. C.) Üretilen şeyler. Bir memleketin veya fabrika gibi faaliyet merkezlerinin çıkardığı, yetiştirdiği şeyler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çıkmak — den, ar 1) İçeriden dışarıya varmak, gitmek Ortalık ağarırken bir arkadaşımla yorgun adımlarla konaktan çıktık. F. R. Atay 2) nsz Elde edilmek, sağlanmak, istihsal edilmek Bu mülakatımızdan esaslı bir netice çıkmadı. Atatürk 3) nsz Bir meslek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
üretim — is. Belirli faaliyet ve işlemler sonucu yeni bir mal veya hizmet meydana getirme, istihsal, tüketim karşıtı Birleşik Sözler üretim araçları üretim artığı üretim biçimi üretimevi üretim güçleri üretim ilişkileri … Çağatay Osmanlı Sözlük
EKONOMİ — yun. İktisad. Tutum. Geliri gideri hesaplıyarak lüzumsuz masrafı bırakıp artırmağa çalışmak. Ölçülü ve idâreli harcamak. İnsanların sınırsız olan ihtiyaçlarıyla bunları sağlamaya yarayacak sınırlı imkân ve vasıtalar arasında mümkün olan azami… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İSTİNCA — Birisinden maksadını istihsal etmek. * İlm i Hâlde: Pislikten temizlenmek. Abdest bozduktan sonra veya abdest almadan evvel; kan, sidik, meni gibi şeylerin çıktıkları yeri temizlemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük