- iştihar
- is., esk., Ar. iştihār
Ün salma, tanınma
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
iştihâr — (A.) [ رﺎﻬﺘﺵا ] meşhur olma. ♦ iştihâr etmek meşhur olmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
iştihar — ə. şöhrətlənmə, məşhur olma, ad qazanma … Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti
İSTİHAR — Geri bırakılma, geri kalma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
İŞTİHAR — Meşhur olma. Tanınma. Ün alma … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
atıkmak — kesb u iştihar etmek, nam ve şöhret kazanmak hayr u dua ve alkış etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
çavmak — kesb i iştihar etmek, meşhur olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
AHADÎ HADİS — Rivâyet eden bir veya iki koldan olan veya mütevatir mertebesinde olmayan hadis demetir. İştihar haddine yetişmeyen hadistir. Şartları tamam olursa zann ı galib ifade eder, muktezası ile amel vâcib olur. (Muvazzah İlm i Kelâm … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ESBABPEREST — Allah ı unutarak sebeblere haddinden ziyade değer veren. Her şeyi bir sebebe bağlayıp, Allah ın fâil ve her şeyin hâkimi olduğunu inkâr eden veya ona kıymet vermek istemeyen.(Arkadaş! Esbab ve vesaiti, insan, kucağına alıp yapışırsa, zillet ve… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KERAMET-İ İLMİYE — İktisab suretiyle olmayıp, vehbi yani Cenab ı Hakk ın atiyyesi olarak geniş bir ilme mazhariyyetten hâsıl olan ilmi keramet. *İlim tahsili ile çok büyük ilim sâhibi olan bir allâmeden çok daha yüksek vâsi ve hârikulâde bir ilme mazhar bulunan,… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
LETAİF-İ AŞERE — On lâtif duygu. On adet lâtifeler. (Letaif i aşere; İmam ı Rabbani, kalb, ruh, sır, hafi, ahfa, insanda anasır ı erbaanın herbir unsurdan o unsura münasib bir lâtife i insaniye tabir ederek, seyr ü sülukta her mertebede bir lâtifenin terakkiyatı… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük