değer düşümü — is. Değersizlik Artık tanıyamadığımız bu ışıksız kentte üç ay içinde korkunç bir değer düşümüne uğrayan hayatlarımızı düşünmüştük. T. Uyar … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşüm — 1. is. Uyğunluq, münasiblik, yaraşıq. Bu rəngin düşümü yoxdur. 2. səs düşümü – dilçilikdə: ikinci söz saitlə başlandıqda birinci sözün axırındakı saitin düşməsi hadisəsi; məs.: əliaçıq – əlaçıq, Əli Əkbər – Ələkbər … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
değer — is. 1) Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet 2) Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha 3) Yüksek ve yararlı nitelik 4) Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse 5) fel. Kişinin isteyen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşey düzlem — is., geom. İz düşümü düzlemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşmek — e, er 1) Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek Havada uçan kuş vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. R. N. Güntekin 2) den Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güneş tekeri — is., gök b. Güneşin gökyüzündeki iz düşümü olan parlak daire … Çağatay Osmanlı Sözlük
irtisam — is., esk., Ar. irtisām 1) Resmi çıkma, resmi çizilme 2) mat. İz düşümü … Çağatay Osmanlı Sözlük
iz — is. 1) Bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alamet, emare Nihayet bir dönemeçte izlerin sahibini gördüm. S. F. Abasıyanık 2) Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti Yüzünde birtakım diş ve tırnak izleri vardı … Çağatay Osmanlı Sözlük
iz düşümlü — sf. İz düşümü olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
mürtesem — is., mat., esk., Ar. murtesem İz düşümü … Çağatay Osmanlı Sözlük