- kabartı
- is.
Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer
Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür.
- F. R. Atay
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür.
- F. R. AtayÇağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
dömelmek — kabartı teşhir etmek … Beypazari ağzindan sözcükler
kabarcık — is., ğı 1) İçi su, hava dolu ufak kabartı veya kürecik Bardağın içindeki maden suyu kabarcıklarının pıtır pıtır söndüğü bile duyuluyordu. H. Taner 2) Vücutta oluşan sivilce gibi küçük şişkinlik 3) Kabartı Köy, dağın ortasında, toprak kabarcıkları … Çağatay Osmanlı Sözlük
ben — 1. zm. 1) Teklik birinci kişiyi gösteren söz Bütün sevgileri atıp içimden / Varlığımı yalnız ona verdim ben. A. K. Tecer 2) is., ruh b. Kişiyi öbür varlıklardan ayıran bilinç 3) is., fel. Bir kimsenin kişiliğini oluşturan temel öge, ego Birleşik… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fiske — is., Rum. 1) Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim. P. Safa 2) sf. İki parmak ucu ile tutulabilen miktarda olan Yeniden dolan bardağa, bizim dost bir fiske kül daha attı. Ç.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kan çıbanı — is., tıp Kıl kökünden başlayarak deri altı dokusunu saran ve deride şişkinlikle beliren irinli kabartı … Çağatay Osmanlı Sözlük
kümbet — is., mim., Far. gunbed 1) Kubbe 2) Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı 3) Kubbe biçiminde toparlak kabartı … Çağatay Osmanlı Sözlük
bars — pars, I, 344bkz: pars pire, bit gibi hayvanların ısırmasından hasıl olan kabarti I, 348 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
kabargan — vücutta kaşınmak ve sıcak yüzünden çıkan kabartı, sivilce I, 516 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
BASALA — Tıb: Vücudun her hangi bir yerinde yaradılıştan olan kabartı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük