- kahir
- sf., esk., Ar. ḳāhir
1) Kahredici, zorlayan2) Baskın gelen, ezen, eziciBirleşik Sözler
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.
kahır — is., hrı, Ar. ḳahr 1) Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter. A. Gündüz 2) Derin üzüntü veya acı, sıkıntı Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahir ekseriyet — is. Ezici çoğunluk Eski tabirle kahir diyebileceğim ekseriyet aynı kandandır ve aynı dille konuşuyor. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahır — (A.) [ ﺮﻬﻗ ] 1. yok etme. 2. çok üzülme … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
kâhir — (A.) [ ﺮهﺎﻗ ] kahreden, yok eden … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
KAHİR — (A, uzun okunur) Üstün gelen. Yenen. Galip gelen. * Zorlayan. Mecbur eden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kahir kuvvet — is. Ezici, baskın güç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahır (veya kahrını) çekmek — uzun süre sıkıntıya katlanmak Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
kahır yüzünden lütfa uğramak — birine kötülük olsun diye yapılan iş, onun iyiliğine olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
KAHİR-ÜL EŞRÂR — Şerleri ve kötülükleri ortadan kaldırıp yok eden. Haydutları kahreden … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAHİR-ÜS SÜMUM — Panzehir … Yeni Lügat Türkçe Sözlük