kalınca

kalınca
sf.
Kalına yakın

Ellerinin parmakları hem uzun hem kalınca idi.

- S. F. Abasıyanık

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • Штелин, Петр Яковлевич — переводчик, гравер и рисовальщик, сын известного академика аллегорий Штелина. Жил в царствование императрицы Екатерины II и был сначала секретарем при русских посольствах в Копенгагене, Дрездене и Гааге, а потом советником посольства в Дрездене.… …   Большая биографическая энциклопедия

  • Штелин, Петр — родственник Якова Штелина; служил советником при посольстве в Гааге; награвировал 4 доски крепкой водкой: 1. "L Embouchure des 4 Rivières du côte de Calinca... Dessiné par Pierre de Stehlin 1762". 12.5 x 7.1½. 2.… …   Большая биографическая энциклопедия

  • abadi — is., esk., Far. ābādī Açık saman renginde, ipekten yapılan, yarı mat, kalınca bir tür yazı kâğıdı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • açma — is. 1) Açmak işi 2) Orman içinde ağaç kesme veya yakma yoluyla tarıma elverişli bir duruma getirilen arazi 3) Bir çeşit susamsız, kalınca, yağlı çörek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • altınbaş — is., bit. b. Genellikle Ege bölgesinde yetişen, yuvarlak, kalınca kabuklu güzel bir kavun türü …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • arkalık — is., ğı 1) Sırt dayamaya yarayan yer Rıza Efendi iskemlesinin arkalığına iyice yaslandı. T. Buğra 2) Sırtında yük taşıyan hamalların, yük taşırken kullandıkları arka yastığı, semer, arkalıç 3) esk. Ev içinde giyilen kolsuz, kalınca bir tür kısa… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • battaniye — is., Ar. baṭṭāniyye Yorgan yerine veya yorgan üstünde kullanılan, çoğu yünden dokunmuş kalınca örtü Nihayet, beni bir battaniyeye sararak uyuttuklarını ve uyandırdıklarını görüyorum. R. N. Güntekin Birleşik Sözler Siirt battaniyesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • falaka — is., Ar. falaḳa 1) Ceza olarak ayak tabanlarına vurmakta kullanılan, ayakları uygun bir durumda sıkıştırıp tutan, kalınca bir sopa ile bunun iki ucuna bağlı bir ipi olan cezalandırma aracı 2) Bu araçla uygulanan dayak cezası 3) Bazı kaldıraçlarda …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ibrişim — is., Far. ebrīşum 1) Kalınca bükülmüş ipek iplik 2) sf. Bu iplikten yapılmış Birleşik Sözler ibrişim kurdu gülibrişim …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • küt — 1. is., sp. Smaç 2. sf. 1) Kısa ve kalınca Küt parmaklar. 2) Keskin olmayan 3. is. Tahta vb. katı şeylere vurulduğunda çıkan ses Küt diye vurdu. Birleşik Sözler küt küt pat küt …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”