anlaşmazlık

anlaşmazlık
is., -ğı
İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf

Mustafa yedi yaşına basınca ana baba arasında anlaşmazlık kalmadı.

- R. H. Karay
Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • anlaşmazlık çıkmak — bir konuda uyuşmazlık söz konusu olmak ... gelin odası, gelin giyim takımı için bu sefer de iki kız kardeş arasında bir anlaşmazlık çıksın. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yorgan gitti, kavga bitti — anlaşmazlık sebebi olan şey ortadan kalktığında anlaşmazlık da sona erdi anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • uyuşmazlık çıkmak — anlaşmazlık olmak, ihtilaf doğmak Toplu iş sözleşmesi sırasında uyuşmazlık çıkması hâlinde işçiler grev hakkına sahiptirler. Anayasa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • zırıltı çıkarmak — anlaşmazlık sebebiyle kavga etmek Durup dururken zırıltı mı çıkarmalı? M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtilaf — anlaşmazlık; uyuşmazlık; çekişme; niza; görüş farklılığı …   Hukuk Sözlüğü

  • ağız tatsızlığı — is. Bir topluluk içindeki geçimsizlik, anlaşmazlık, huzursuzluk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ara bulma — is. Anlaşmazlık durumunda bulunan kimseleri uzlaştırma işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düşman — is., Far. duşmān 1) Birinin kötülüğünü isteyen, ondan nefret eden, ona zarar vermeye çalışan kimse, yağı, hasım, dost karşıtı Ben ki dans salonlarına, barlara düşman bir adamımdır. S. F. Abasıyanık 2) Birbirleriyle savaşan devletler ve bu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • har hur — is. Karışıklık ve anlaşmazlık Bir har hurdur gidiyor …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ihtilaf — is., Ar. iḫtilāf Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık Yirmi beş senedir bir tek idare adamıyla ihtilafı olmamıştı. R. N. Güntekin Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ihtilafa düşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”