kalkerli

kalkerli
sf.
Birleşiminde kireç taşı bulunan

Çağatay Osmanlı Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • denizpalamudu — is., hay. b. Kıyı kayalarının üzerinde yapışık olarak yaşayan, beyaz kalkerli plakalarla çevrili, koni biçiminde, küçük, kabuklu bir böcek (Balanus) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçirgenlik — is., ği 1) Bazı cisimlerin, içlerinden gaz, sıvı, akım vb. geçirme özelliği Kalkerli topraklarda geçirgenlik yoktur. 2) gök b. Saydam cisimlerin ışığı geçirme derecesi 3) jeol. Kayaçların, sıvıların geçebilmesine karşı elverişliliği, geçirimlilik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kabuk — is., ğu 1) Bir şeyin üstünü kaplayan ve onu dış etkilere karşı koruyan, kendiliğinden oluşmuş sertçe bölüm, kışır Meyve kabuğu. Midye kabuğu. Ağaç kabuğu. 2) Ekmeğin pişme sırasında içinden daha çok sertleşen dış bölümü 3) gök b. Bir sıvı veya… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kanyon — is., coğ., Fr. canyon Bir akarsuyun kalkerli bir alanda oyarak oluşturduğu, bir kıvrımı keserek iki yandaki çukurlukları birleştiren, dar ve boğaz biçimindeki koyak, dar boğaz, kapuz, kısık, klüz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kokurdan — is., hlk. Kalkerli ve karstik özelliği ağır basan yerlerde çukurlukları bol, engebeli arazi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • madreporlar — is., ç., hay. b. Mercanlar sınıfının kalkerli hayvanları içine alan bir takımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • mercan resifi — is., den. Yıllık ortalama deniz suyu sıcaklığı 20 °C nin üzerinde bulunan bölgelerde, kıtasal kenardaki adaların sığ sahillerinde, kalkerli bitkisel ve hayvansal organizmaların yığılımı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taş basması — is. 1) Kalkerli taş yüzeyine sert bir cisimle kazındıktan sonra basılmış olan yazı, resim, litografya Masanın üstünde Lahur da çıkan taş basması bir gazeteye bakıyorum. F. R. Atay 2) Bu basım yöntemi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • traverten — is., min., Fr. travertin Birtakım kaynak sularının dibinde biriken, kalkerli veya silisli tortu, pamuk taşı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumuşakçalar — is., ç., hay. b. Çoğu suda yaşayan, omurgasız, yumuşak olan vücutları kabuk denilen sert, kalkerli bir örtü ile kaplı hayvanlar şubesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”